CHP Sivas İl Başkanlığı’ndan Kınama ve Protesto
Cumhuriyet Halk Partisi Sivas İl Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder‘in cenazesinde gerçekleşen saldırıyı şiddetle kınadı ve protesto etti. Parti binasında gerçekleştirilen basın açıklamasıyla, olayın kabul edilemezliği ve ülkedeki kutuplaşmanın geldiği noktaya dikkat çekildi.
Önder’in Anması ve Saldırının Ardındaki Gerçekler
Genel Başkan Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleşen anma töreninde, Sırrı Süreyya Önder’e olan sevgi ve saygı bir kez daha gösterildi. Ancak bu anlamlı gün, karanlık bir zihniyetin saldırısıyla gölgelendi. CHP İl Başkan Yardımcısı Atila Koç, yaptığı açıklamada, “Bu saldırı, sadece şahsi değil, aynı zamanda siyasi bir saldırıdır. Bu saldırı, milletin iradesine ve halkın umutlarına yönelik yapılmış bir saldırıdır.” diyerek, saldırının arka planındaki tehlikeli niyetleri vurguladı.
Siyasi Nefret ve Bölücülüğe Karşı Sert Sözler
Koç, açıklamasında, ülkeyi yıllardır öfkeyle yönetenlerin, insanları kutuplaştıran ve ayrıştıran politikalarının bu tür saldırılara zemin hazırladığını belirtti. “‘Ya bendensin ya düşmansın’» anlayışını benimseyenlerin, toplumun ortak hafızasını tahrip eden ve muhalefeti düşmanlaştıran dilin sonuçlarının bugün bu noktaya geldiğine dikkat çekti. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel değerleri ve Atatürk’ün mirasıyla bağı olduğunu vurguladı.
Güçlü Bir Demokrasi Mücadelesi ve Birlik Mesajı
Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler, bu ülkenin kurucu partisi olarak, halkımızın kardeşlik ve barış idealiyle hareket ediyoruz. Birlik ve beraberlik içinde, demokrasi ve özgürlükler için mücadele ediyoruz. Bu saldırılar, bizim birlik ve dayanışma azmimizi asla sarsamayacak.” Ayrıca, İmamoğlu’na yönelik saldırıdan başlayan ve bugünlere ulaşan süreçte, iktidarın kin ve korku politikalarının etkisini ortaya koyduğunu belirtti.
Gelecek Umut ve Mücadele Vurgusu
Koç, “Korkuyu yenecek olan halktır, nefreti sevgiyi, baskıyı ise örgütlü halkın gücü kaldıracaktır.” diyerek, halkın birlik ve direniş çağrısında bulundu. “İktidara karşı duruşumuzu sürdüreceğiz, sandıkları, adaylarımızı istiyoruz. İşte o zaman, bu ülkeye yeniden umut ve aydınlık getirebiliriz.”
Sonuç ve Çağrı
Son olarak, tüm halkı meydanlara, dayanışma alanlarına davet ederek, birlikte hareket etmenin ve demokrasi mücadelesini güçlendirmeye çağırdı. “Biz bu ülkenin geleceğiyiz, bu ülkenin umudu biziz ve bu şanlı mücadeleyi sürdüreceğiz!”